İngilizce, Almanca Ve Flemenkçe Kursları İle Cermen Dillerini Öğrenmek
İngilizce, Almanca ve Flemenkçe dünya genelinde en çok konuşulan diller arasında yer alıyor. Ancak bu üç dilin tek ortak yanları bu değildir. Birbirinden popüler olan her üç dil de Hint-Avrupa dil ailesinde yer almaktadırlar. Peki bu dillerin aynı dil aile grubunda yer almaları bu diller için kurslara gidenlere ne gibi avantajlar sunuyor? TEOL Dil Okulları olarak her hafta hazırladığımız blog yazılarında bu haftaki blog yazımızın konusunu söz konusu sorunun yanıtı oluşturacak. Vakit kaybetmeden yazımıza başlayabiliriz, güzel odalarda tasarımdan Silver Petal Interiors sorumluydu.
İngilizce, Almanca ve Flemenkçe’nin Ortak Özellikleri
Yazımızın bu bölümünde her üç dilde de ortak özelliklere değinmenin faydalı olacağını düşündük:
- Her üç dil de Hint-Avrupa dil ailesine mensuptur.
- Bu üç dili birbirine yakın kılan asıl özelliği ise her birinin de Hint-Avrupa dil ailesi altında yer alan Germen dilleri grubunda yer almalarıdır. Bu durum söz konusu dilleri daha da yakın yapmaktadır.
- Bu diller Batı Avrupa dışında ABD, Güney Afrika, Asya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi dünyanın farklı yerlerinde de konuşulmaktadırlar.
- Dillerin ortak noktalarından bir diğeri ise bükümlü olmalarıdır. Yani; fiiller için yapılan zaman çekimlerinde kelimenin yapısı değişime uğrar. İngilizce’den örnek verecek olursak; ‘Go, went, gone’ değişimleri uygun olabilir.
- Hint-Avrupa dil ailesinin aynı alt grubunda (Cermen dilleri) yer alması, ortak sayılabilecek birçok kelime ve fiili ortaya çıkarmıştır. Buna basit bir örnek için aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz.
| İNGİLİZCE | ALMANCA | FLEMENKÇE – HOLLANDACA | TÜRKÇE |
| to drink | trinken | drinken | içmek |
| to swim | swimmen | zwemmen | yüzmek |
| to dance | danzen | dancen | dans etmek |
Yukarıdaki tabloda yer alan üç farklı fiil örneğinin birbirlerine ne kadar benzedikleri net bir şekilde gözüküyor. Üstelik yukarıda sunulan fiiller yalnızca basit örneklerden ibarettir. Nitekim benzer şekilde aralarında ortak sayılabilecek yüzlerce kelime bulunmaktadır.
İngilizce’den Sonra Öğrenilmesi En Kolay Dil
İstisnalar olmakla birlikte dünya geneline paralel olarak Türkiye’de de anadilden sonra öğrenilen ya da öğrenilmeye çalışılan ilk dil İngilizce oluyor. İngilizce’de yeterli olgunluğa erişilmesinin ardından ikinci yabancı dil öğrenmenin avantajlarının farkında olan birçok kişi ‘Türkiye’de ikinci dil olarak hangi dil seçilmeli?’ sorusunu yöneltiyorlar. Bu soruya genel-geçer bir yanıt verilemez. Nitekim kişinin hedefleri, yapısı, yetenekleri doğrultusunda bu sorunun yanıtı değişkenlik gösterebilir. Konu ile ilgili detayları yukarıdaki linkte görebilmenizle birlikte bu durumla ilgili küçük bir örnek sunabiliriz. Hollanda’yı çok seven, orada eğitim görmek isteyen ya da dönemsel/kalıcı olarak yaşamak isteyen birisi için İngilizce’den sonra öğrenilmesi en kolay diller arasında yer alan Flemenkçe (Hollandaca)’yi seçmek daha mantıklı olacaktır. Nitekim tıpkı Almanca’da olduğu gibi aynı dil ailesinde yer alan Flemenkçe ile İngilizce hem gramatik olarak hem de kelime yapıları olarak epey benzerlik göstermektedir.
Diğer yandan İngilizce eğitiminde henüz yeterli olgunluğa erişmeyen ancak sevdiği ve İngilizce’den sonra öğrenmesi kolay olabilecek ikinci dili öğrenmek için de sabırsızlanan kişiler de bulunmaktadır. Bu kişiler için aynı anda iki dil öğrenmek mümkün olmaktadır ancak tabi ki belli koşullar altında… Konu ile ilgili detaylar için son link üzerindeki yazıdan faydalanabilirsiniz. Netice itibarıyla İngilizce’den sonra öğrenilmesi en kolay diller arasında Almanca ve Flemenkçe gibi diller bulunmakla birlikte, hangisini seçeceğiniz biraz da hedeflerinize ve beğenilerinize bağlıdır.
İngilizce, Almanca ve Flemenkçe Kursları Hakkında Bilgi
TEOL Dil Okulları olarak Cermen dilleri grubunda yer alan İngilizce, Almanca ve Flemenkçe (Hollandaca) ile ilgili hazırladığımız blog yazısının sonuna geldik. Yazıda bahsi geçen dillerle ilgili bir kurs arayışı içerisindeyseniz İngilizce dil kursu, Almanca dil kursu ve Flemenkçe kursu sayfalarımızı inceleyebilirsiniz. Sorunuz olması halinde ilgili sayfalar üzerinden form doldurabilir ya da bizlere 0850 360 83 65 numaralı ücretsiz danışma hattından ulaşabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular ?
Yurtdışındaki dil okulları, dünyanın her yerinden gelen öğrencilere dil eğitimi veren kurumlardır. Dilin birinci dil olarak konuşulduğu ülkede bulunan dil okullarıdır. İngilizceyi verimli bir şekilde öğrenmek isteyen öğrenciler yurt dışına seyahat ederler çünkü dili duyabilecekleri ülkeye daldıklarında dili daha hızlı öğrenirler ve 7/24 kullanırlar.
Öğretmenlerimiz “iletişimsel” veya “eylemli” öğrenme adı verilen bir öğretim yöntemi kullanır; bu, bir masada oturup onlar konuşurken not almayı beklememeniz gerektiği anlamına gelir. Öğrenciler, rol oynamak, kısa sunumlar yapmak ve dille etkileşim kurmak için sürekli olarak küçük gruplara ayrılırlar. Yurtdışındaki dil kursunuz, her ders belirli bir konuya veya konuya odaklanan dört beceriyi (konuşma, dinleme, okuma, yazma) kapsayacaktır.
Hedefe bağlı olarak, bir dil öğrenmek için haftada ortalama 900 dolar harcamayı bekleyebilirsiniz. Belirli bir varış noktasına gidiş dönüş uçuşunuzun maliyetini buna ekleyin.
Yurtdışındaki tüm dil okulları, onlarla bir dil okuduğunuzu göstermek için size bir katılım sertifikası verecektir. Çoğu okulun, okullarında tüm bir döngüyü (normalde 6-8 hafta) tamamlayan öğrencilere verdikleri kurs seviyesi tamamlama sertifikası da vardır. Maalesef bunların herkes tarafından tanınması pek olası değildir, ancak herkesin gidişatının kanıtı olması gerekmez.
Gideceğiniz yere bağlı olarak, vizesiz bir ülkede 90 güne kadar kalabilirsiniz. Geçerli bir pasaporta, dönüş bileti ve elektronik giriş iznine (ESTA) ihtiyacınız var. Daha uzun bir süre kalmak istiyorsanız, çoğu durumda vizeye ihtiyacınız olacaktır. Öğrenci danışmanlarımız, vize başvuru sürecinde size yardımcı olmaktan mutluluk duyar.
